MÜHENDİSLİK




Kompozit Üretimi
Reçine katkı malzemeleri ilave edilmiş termoset reçinelerin veya termoplastlar elyaflar ile ( cam,karbon, aramid vs..) veya dolgu malzemeleri takviye edilmesi ve bu karışımın belirli bir prosese tabi tutulması sonucunda sertleşmesi ile elde edilen ürünler kompozit malzeme olarak adlandırılır . Saf haldeki reçinelerin (takviyelerle birlikte) katkı malzemesi ile sertleştirilmesi sonucu elde edilenkompozit ürünlerin, mekanik mukavemet değerleri diğer plastiklere göre kıyaslanamayacak kadar yüksektir. Kompozit deckleri oluşturan temel malzemeler; polimerler, termosetler reçineler veya termoplast reçineler, takviye malzemeleri, katkı malzemeleri ve dolgu malzemeleridir. Cam elyaf takviyesi ile fiziksel mukavemetleri arttırılmış ahşap kompozit malzemeler , beton, metal,cam gibi bir üretim malzemesi olup, kullanım amacına uygun değişik özelliklerin kolayca kazanılabilmesi özelliği ile diğer üretim malzemelerine göre üstünlük gösterir. Cam elyaf takviyeli plastikler (CTP) olarak adlandırılan kompozitler ticari olarak en uygun kullanım alanına sahip takviyeli plastiklerdir.


05.05.2013


RÜZGAR TÜRBİNLERİ

Rüzgâr türbinirüzgârdaki kinetik enerjiyi önce mekanik enerjiye daha sonra da elektrik enerjisine dönüştüren sistemdir.
Bir rüzgâr türbini genel olarak kule, jeneratör, hız dönüştürücüleri (dişli kutusu), elektrik-elektronik elemanlar ve pervaneden oluşur. Rüzgârın kinetik enerjisi rotorda mekanik enerjiye çevrilir. Rotor milinin devir hareketi hızlandırılarak gövdedeki jeneratöre aktarılır. Jeneratörden elde edilen elektrik enerjisi aküler vasıtasıyla depolanarak veya doğrudan alıcılara ulaştırılır.
Rüzgâr türbinlerinin nasıl çalıştığını anlamak için iki önemli aerodinamik kuvvet iyi bilinmelidir. Bunlar sürükleme ve kaldırma kuvvetleridir.
Sürükleme kuvveti, cisim üzerinde akış yönünde meydana gelen bir kuvvettir. Örneğin düz bir plaka üzerinde meydana gelebilecek maksimum sürükleme kuvveti hava akışının cisim üzerine 90o dik geldiği durumda iken; minimum sürükleme kuvveti ise hava akışı cismin yüzeyine paralel iken meydana gelir.
Kaldırma kuvveti ise, akış yönüne dik olarak meydana gelen bir kuvvettir. Uçakların yerden havalanmasına da bu kuvvet sebep olduğu için kaldırma kuvveti olarak adlandırılmıştır.
Sürükleme kuvvetine en iyi örnek olarak paraşüt verilebilir. Bu kuvvet sayesinde paraşütün hızı kesilmektedir. Sürükleme kuvvetinin etkilerini minimuma indirebilmek için yapılmış özel cisimlere akış hatlı (streamlined) cisimler denir. Bu cisimlere örnek olarak elips, balıklar, zeplin verilebilir.
Düz bir plaka üzerine etkiyen kaldırma kuvveti, hava akışı plaka yüzeyine 0o açı ile geldiğinde görülür. Havanın akış yönüne göre meydana gelen küçük açılarda akış şiddetinin artmasıyla düşük basınçlı bölgeler meydana gelir. Bu bölgelere akış altı da denir. Dolayısıyla, hava akış hızı ile basınç arasında bir ilişki meydana gelmiş olur. Yani hava akışı hızlandıkça basınç düşer, hava akışı yavaşladıkça basınç artar. Bu olayaBernoulli etkisi denir. Kaldırma kuvveti de cismin üzerinde emme veya çekme meydana getirir.
Kullanımdaki rüzgâr türbinleri boyut ve tip olarak çok çeşitlilik gösterse de genelde dönme eksenine göre sınıflandırılır. Rüzgâr türbinleri dönme eksenine göre "Yatay Eksenli Rüzgâr Türbinleri" (YERT) ve "Düşey Eksenli Rüzgâr Türbinleri” (DERT) olmak üzere iki sınıfa ayrılır.

atay eksenli



Yatay eksenli bir rüzgâr türbini
Bu tip türbinlerde dönme ekseni rüzgâr yönüne paraleldir. Kanatları ise rüzgâr yönüyle dik açı yaparlar. Ticari türbinler genellikle yatay eksenlidir. Rotor, rüzgârı en iyi alacak şekilde, döner bir tabla üzerine yerleştirilmiştir.
Yatay eksenli türbinlerin çoğu, rüzgârı önden alacak şekilde tasarlanır. Rüzgârı arkadan alan türbinlerin yaygın bir kullanım yeri yoktur. Rüzgârı önden alan türbinlerin iyi tarafı, kulenin oluşturduğu rüzgâr gölgelenmesinden etkilenmemesidir. Kötü tarafı ise, türbinin sürekli rüzgâra bakması için dümen sisteminin yapılmasıdır.
Yatay eksenli türbinlere örnek olarak pervane tipi rüzgâr türbinleri verilebilir. Bu tip türbinlerin kanatları tek parça olabileceği gibi iki ve daha fazla parçadan da oluşabilir. Günümüzde en çok kullanılan tip üç kanatlı olanlardır. Bu türbinler elektrik üretmek için kullanılır. Geçmişte çok kanatlı türbinler tahıl öğütmek, su pompalamak ve ağaç kesmek için kullanılmıştır.

[değiştir]Düşey eksenli


Darrieus tipi bir rüzgâr türbini
Türbin mili düşeydir ve rüzgârın geliş yönüne diktir. Savonius tipi, Darrieus tipi gibi çeşitleri vardır. Daha çok deney amaçlı üretilmiştir. Ticari kullanımı çok azdır.
Bu türbinlerin üstünlükleri şöyle sıralanabilir:
  • Jeneratör ve dişli kutusu yere yerleştirildiği için, türbini kule üzerine yerleştirmek gerekmez, böylece kule masrafı olmaz.
  • Türbini rüzgâr yönüne çevirmeye, dolayısıyla dümen sistemine ihtiyaç yoktur.
  • Türbin mili hariç diğer parçaların bakım ve onarımı kolaydır.
  • Elde edilen güç toprak seviyesinde çıktığından, nakledilmesi daha kolaydır.
Sakıncaları ise şöyledir:
  • Yere yakın oldukları için alt noktalardaki rüzgâr hızları düşüktür.
  • Verimi düşüktür.
  • Çalışmaya başlaması için bir motor tarafından ilk hareketin verilmesi gerekir, bu yüzden ilk hareket motoruna ihtiyacı vardır.
  • Ayakta durabilmesi için tellerle yere sabitlenmesi gerekir, bu da pek pratik değildir.
  • Türbin mili yataklarının değişmesi gerektiğinde, makinenin tamamının yere yatırılması gerekir.

Darrieus tipi


Düz tip bir Darrieus rüzgâr türbini
Darrieus tipi düşey eksenli rüzgâr türbininde, düşey şekilde yerleştirilmiş iki tane kanat vardır. Kanatlar, yaklaşık olarak türbin mili uzun eksenli olan bir elips oluşturacak biçimde yerleştirilmiştir. Kanatların içbükey ve dışbükey yüzeyleri arasındaki çekme kuvveti farkı nedeniyle dönme hareketi oluşur. Yapısı gereği Darrieus tipi rüzgâr türbinlerinde, devir başına iki kere en yüksek tork elde edilir. Rüzgârın tek yönden estiği düşünülürse; türbinin verdiği güç, sinüs şeklinde bir eğri oluşturur...

Savonius tipi

Savonius türbinleri, iki ya da üç adet kepçeye benzer kesitin birleşimi şeklindedir. En yaygını iki adet kepçenin bulunduğu durumdur ve “S” şeklini andıran bir görüntüsü vardır. Savonius türbininde akışkan içbükey kanat üzerinde türbülanslı bir yol izler ve burada dönel akışlar meydana gelir. Bu dönel akışlar Savonius türbininin performansını düşürür, bu nedenle elektrik üretiminde pek fazla kullanılmazlar. Daha çok su pompalama amaçlı ve rüzgâr ölçümlerinde kullanılan anemometre olarak kullanılırlar.

Rüzgâr gücü hesabı

Rüzgâr gücü mümkün rüzgâr enerjisinin bir ölçümüdür. Rüzgâr gücü, rüzgâr hızının kübünün bir fonksiyonudur. Eğer rüzgâr hızı iki misline çıkarsa rüzgârdaki enerji sekiz faktörü ile artar (23). Bunun anlamı şudur; rüzgâr hızındaki küçük değişiklikler rüzgâr enerjisinde büyük değişikliklere neden olurlar.
Örneğin, 12.6 m/s hızındaki bir rüzgâr ile üretilebilecek enerji miktarı, 10 m/s hızındaki bir rüzgârdan üretilebilecek enerjinin 2 katıdır. (10 = 1000, 12.63 = 2000).
Yer seçimi veya ölçüm hataları ile yapılabilecek küçük rüzgâr hızı hataları bir rüzgâr türbini yatırımında büyük hatalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, rüzgâr türbini satınalmadan önce, doğru ve sürekli bir rüzgâr çalışması yapılmalıdır. Ekonomik olarak uygulanabilir olması için, bir rüzgâr türbini kurulacak yerde yıllık ortalama en az 5.4 m/s (12 mph) rüzgâr hızı olmalıdır.
Rüzgârdaki Mümkün Güç Miktarı
W = 0.5 r A v3 eşitliği ile verilir.
W: güç/enerji r: hava yoğunluğu A: kanat alanı v: rüzgâr hızı
Hava yoğunluğu yükseklikle, sıcaklıkla ve hava cepheleri ile değişir. Rüzgâr gücü hesaplamalarında, hava cephelerinin etkisi önemsenmeyecek kadar küçüktür, böylece hava yoğunluğu formülü şöyledir:
P = 1.325 P/T T: Fahrenheit + 459.69 olarak sıcaklık P: Yüksekliğe göre düzeltilmiş Mercury basıncı (inch)
Tipik ortalama hava sıcaklığı (59 °F) deniz seviyesine indirgenerek hava yoğunluğu için bir standart değer kullanılabilir. Bu durumda güç eşitliği basit olarak aşağıdaki hale gelir:
Basitleştirilmiş Güç Eşitliği
Metrik Birimler
W = 0.625 A v3 W: Güç (watt) V: Rüzgâr hızı (m/s) A: Rüzgâr türbini kanatları tarafından süpürülen alan (m2)
A = Π r2 r: Rotor yarıçapı (m)
Basitleştirilmiş güç eşitliği denklemi, rüzgâr turbinenden elde edilecek gücün amprik olarak hesaplanabilmesi için türetilmiştir. Bu denklemden anlaşılabileceği gibi, bir sistemden elde edilecek enerji, rüzgâr hızının kübü ile doğru orantılıdır. Ayrıca elde edilecek güç , rüzgâr türbin kanatlarının süpürdüğü alan dolayısıyla rotor yarıçapının karesi ile orantılıdır.







------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

28.07.2012 CUMARTESİ


ÇÖLDE ORMAN VE TARIM PROJESİ


İlk sunumu 2009 yılında yapılan bu projenin ilk somut adımı, 2011 itibarı ile atıldı. Ürdün sınırları içinde, kıyı kesimde yer alan çöllük bir bölümünde pilot uygulamasına başlanan bu proje eğer başarılı olursa, gelecek için dönüm noktası olarak görülüyor. Genel olarak sistemin işleyişi şöyle; güneş panelleri sayesinde elektrik elde ediliyor, bu elektrik deniz suyunun tatlı suya çevirilmesinde kullanılıyor ve tatlı suda, özel yöntemler ile birlikte kullanılarak, çöl üzerinde tarımsal alanlar yaratılıyor. Gelecekte daha fazla yaşanacak açlık, kıtlık ve susuzluğa çare olabilecek bu projenin başarılı olması durumunda, Sahara Çölü gibi büyük alanlarda da    uygulanması gündemde.
KAYNAK : redferret.net

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

28.07.2012


Bilim bu noktayı da gördü. Bilim adamları düşünceyi okumayı başardı…
Kanada’nın en büyük çocuk rehabilitasyon hastanesinde çalışan bilim adamları çok ilginç bir icat. Bilim adamları geliştirdikleri özel bir teknik sayesinde insanların zihnini okuyabiliyorlar.

Bunu yapmak içinse kızıl ötesi ışınları kullanıyor ve beyin aktivitelerini izliyorlar. Beynin ön bölümüne yansıtılan kızıl ötesi ışın, beyin bir tercih yaptığı zaman, tercihinin ne yönde olduğunu sadece topladığı verilere bakarak söyleyebiliyor. Yani bir anlamda beyin okuma işlemi gerçekleştiriliyor.

BİLİM ADAMLARI CEVAPLARI KAFALARINDAN OKUDU

Konuyla ilgili testler henüz devam ediyor fakat testlerde %80 oranında başarı sağlanmış olması Kanadalı bilim adamlarını doğru yolda olduğunun bir göstergesi. İlk testler deneklerin önüne iki farklı içecek konularak başladı. Deneklere tercih ettikleri içecek soruldu ve onlar yanıt vermeden bilim adamları hangisini seçeceklerini zaten biliyorlardı.

Bu teknik, özellikle konuşma engelli çocukların iletişim kurabilmelerini sağlamak amacıyla geliştirildi fakat devletlerin farklı amaçlarla bu tekniğe sahip olmak için can atacağını tahmin etmek zor değil..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder